4 Ağustos 2012 Cumartesi

ŞEMDİNLİYİ SURİYE YE BENZETİYORLAR


        

     Hakkari Şemdinli de olaylar 13. gününe girerken, alınan duyumlar ve gazetelerin çoklarına aktarılmayan haberlere göre, PKK güçleri ilçe merkezine sızmaya başladı.
Güvenlik güçlerinin etkisiz kaldığını, ağır silahlarla teröristlerin saldırdıklarını, karşılıklı zayiatların verildiğini yazan bazı gazeteler den öğrendiğim kadarıyla, olayların 13. gününde üç ayrı noktadan saldıran teröristlerin dün akşam Jandarma lojmanlarına, emniyet müdürlüğüne ve  merkeze 20 km mesafede bulunan Günyazı köyündeki taburumuza ateş açtıklarını ve Şemdinli Yüksekova karayolunda, yol kapattıkları ve kimlik sorduklarını öğreniyorum.
    Bir çok gazetenin olayın vahim yönünü anlatmadığını ve Valinin hayatın normal olduğu yönünde açıklamalar yaptığını, ancak o bölgeden alınan özel haberlere göre köylerin bazıların boşaldığının ve ağır mevzi çatışmalarının olduğu yönünde.
      Yukarıdaki haberleri okuduktan sonra benim aklıma şöyle bir soru geliyor. “ Acaba Şemdinli Suriye yemi benzetilmeye çalışılıyor.
 Dün Suriye muhaliflerine, Bizim ülkemizdeki üslerden ağır silah desteği sağlayan güçler, bugün kendi içimizdeki teröristlere de, ağır silah desteği mi sağladılar?
   Bu silahlar Şemdinli ye nereden geldi?
   Silahları kimler verdi?
   Şemdinli deki teröristler yalnız mı?
   Dün Irakta kalkışan, Bugün Suriye de kalkışan teröristlerin; Muhalif güçler diye  tarafımızdan ve ABD tarafından desteklendiğini bilmeyeniniz var mı?
   Bu günde bizim içimizdeki teröristlere, muhalif güçler diye destek vermeye mi başladılar?

     Bundan önceki yazılarımda belirtmeye çalıştığım sıra bize geldiğin de, ve bu gün uyguladığımız yanlış dış politikaların cezasını ileride çekmek zorunda kalacağımızdı.
 Ne yazık ki bize sıra çok daha çabuk geldi.
 Ben yalnızlaştırılan ülkenin İran, Suriye ya da bir başka ülke olmadığını; bölgede yalnızlaştırılan ülkenin bizim ülkemiz olduğunu defalarca yazmıştım.

    Haydi efendiler bize açıklayın yukarıdaki sorularımın cevabını. Bizim teröristlerimizi de “muhalif güç” diye destek verdiklerinde dış güçler, bunu nasıl engelleyeceksiniz? 

Bizim, Libya’yı parçalattığımız ve Suriye’yi iç savaşın eşiğine getirdiğimiz gibi; Türkiye’yi de iç savaşın eşiğine getirmek isteyenlere ne diyeceksiniz?
   
     Bir de anlayamadığım, o stratejik ortağımız dediğimiz ABD nin başkanı Obama’ nın elindeki sopayla, Başbakanımızla konuşurken çekildiği söylenen, görüntüsünün yayınlanması. Sizce “Benim dediklerimi yapmazsanız sizin kafanızı kırarım” mı denilmek isteniyor?
Ya da yerine birisini hazırlıyoruz, bu sefer Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticisi sen olmaya bilirsin. Iraktaki Kürt bölgesine izin verdin. Suriye deki nede vereceksin. Ve Şemdinli den başlattığımız savaşa da izin verecek sin mi denmek isteniyor.
    Efendiler “Körle yatan şaşı kalkar” bilirsiniz. Bu güne kadar uyguladığımız dış politika bizi ABD nin uşağı etti ve savaş kapımıza geldi dayandı. Umarım aklımıza gelenler başımıza gelmez. Savaş bizim topraklarımızda yapılmaz. Üçüncü Kürt özerk bölgesi savaşı, bizim Şemdinli den başlamaz. 

       Allah rızası için aklınızı başınıza toplayınız, bu dış politikadaki durumunuzu gözden geçiriniz. Gerekirse, Sayın Davutoğlu’ nu görevden alarak, bölgedeki yanlış yaptığımız Müslüman ülkelerden, özür dileyiniz. Beraber olduğumuz ABD nin bizi çok kötü yerlere taşıdığını görünüz. Hiç bilemezseniz; Maide suresinin 51. ayetini bir kez daha okuyunuz. Yol yakınken bunu yapınız, Efendiler..…
                                                              Mehmet KIZILASLAN 2012-08-04


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder