5 Eylül 2012 Çarşamba

VATAN HAİNLERİ


           VATANA MİLLETE İHANET SADECE KURŞUN SIKARAK OLMAZ

    Nerden çıktı bu ihanet lafı son günlerde herkes diline pelesenk etti, demenize izin vermeden anlatayım. Evde yemek sohbetlerimizde yaptığımız olağan bir konuşmanın ardından bu başlıktaki sözü kızım söyledi.
   Neyi mi tartışıyorduk? Belediye Meclisi üyeleri arasında özellikle bazılarının “İlle de İmar komisyonu üyesi olma gayretini” konuşuyorduk.
  Nerdendir bilmem ama, zaman, zaman bazı arkadaşlarımla sohbetlerimizin arasında da geçerdi bu konuşmalarımız. Bazı Belediye Meclisi üyeleri özellikle İmar komisyonuna girmek isterlermiş. Bazıları da bu işin meslekleri imar komisyonuna uygun, olmasına rağmen o komisyonda yer almamak için neredeyse kaçar duruma gelirlermiş.
  Nedenini sorduğum bazı kimseler, bu komisyonlarda olan bazı art niyetli komisyon üyelerinin ( Dürüst ve namuslu olanları tenzih ediyorum) tapularının sayısını artırmak için bu yolu seçtiklerini öğreniyorum.
         Bazı yargıya taşınan olaylarda da, Yargıca ifadelerini verirken bu imar komisyonlarındaki şahısların doğru ifade vermeyenlerinin olduğunu bile duyanlarınız olmuştur.    
Çok ilginç değil mi? İmar planının hazırlanacağı bölgeleri önceden öğrenen uyanıklar, o bölgedeki vatandaşların arazilerini çok düşük fiyatlara kapatıyorlar. Tarla vasfındaki yerler, arsa vasfına geçtiğinde ve önünden geniş yollar geçtiğinde de oldukça yüksek paralara sattıkları söyleniyor.
      Bazılarının da yeşil alan, park, bahçe ve benzeri yerler için ayrılan alanları, mevkilerini, makamlarını ve nüfuzlarını kullanarak, imara açtırdıklarını öğreniyoruz.

      Ne var bunda kardeşim “Bal tutan parmağını yalar” demeyin bal tutan parmağını yalamak yerine yıkasa, geride kalan bala parmağını tekrar soktuğu zaman, bala mikrop taşımaz. Bal tutan parmak yalandıkça geride kalan bala mikrop taşınır. Bal tutan parmağını yalar sözü, ata sözü değil, Yahudi sözüdür.
      Milletin devlet adamına güveni sarsıldıkça, Devlet adamına güveni sarsılan vatandaşımızın geleceğe dair endişeleri oluşuyor. Vatandaşımızın devlete olan güveni sarsılıyor.

     Doğru söylüyordu kızım, Vatan hainliği sadece Türk askerine ve Polisine kurşun sıkmakla olmuyor.
      Görevini tam yapmayan devlet memuru da,
      Yargısını adil yapmayan yargıcı da,
      Devlete güveni sarsan vatandaşı da,
      Bulunduğu mevki ve makamdan yararlanıp haksız kazan temin eden imar komisyonu üyeleri de, İktidardaki dayıları sayesinde zengin olanlarda,
      Hastasına doğru teşhis koymayan doktoru da,
       Sözleşmedeki maddelere uymayan ve özürlü mal üreten sanayicisi de,
    Yandaşları için ihale şartnamesi hazırlayan ve sadece yandaşlarına ihale dağıtan, ihale komisyonu üyeleri de,
      En son “Ne var bunda bal tutan parmağını yalar” diyen ve yolsuzluklara görmezlikten gelen vatandaş ta, Vatan hainliği yapmış oluyor.

      Haydi beyler, Türk Askerine ve polisine kurşun sıkan, PKK lı dan  farkınızın olup olmadığını kontrol etmek istiyorsanız; kendinizi bir ölçün biçin bakalım. Vatan Haini misiniz, değil misiniz?  Gerçi Vatan haini olabilmek için önce bizden olmanız gerekir. Bizden değilseniz Vatan haini bile olamazsınız.
     Saygılarım Hain olmayanlara.       2012-09-05 Mehmet KIZILASLAN



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder