17 Aralık 2012 Pazartesi

AK KALSIN DEDİKÇE BOYAMAYA ÇALIŞIYORLAR


           
“Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” diye bir söz vardır, hepimiz biliriz. Yeni bir Endüstri Meslek Lisesi müdürü geldi ilçemize iki yıl kadar önce. Adı, Tuncay DÖNERKAYA, Okulun yüzü çehresi her şeyi değişti. Bu olumlu değişmeler hiç hız kesmeden devam ederken ilgiyle izlemeye başladım bu okulu.
Gariptir ki bu arada okul öğrencilerinin disiplini de olumlu yönde değişmeye başladı. Bu nedenledir ki çevre il ve ilçelerdeki veliler, öğrencilerini Nazilli Endüstri meslek lisesine göndermeye başladılar. Tabiî ki bu arada atölyeler daha iyi çalışmaya başladı. Öğretmenlerde, hareketin ve çalışmanın ivme kazandığı sisteme ayak uydurmaya başladı.
Tüm Teknik öğretmenler ve Müdürler müdür muavinleri, benimde teknik öğretmen olmam nedeniyle çok iyi tanışırız. Onların tamamını severim. Onlarda beni iyi tanırlar ve mümkün olduğu kadar haksızlığa izin vermeyeceğimi bilirler.
 Peki bu bahsettiklerinizin Ak Parti ile ne alakası var diyeceksiniz. Demeyin konuya geliyorum.
 Bazı yazılarımda, Partililerin, Belediyelerinden, Milli eğitimden, resmi kurumlardan  ihale almasının etik olmadığını  ve aksi olursa, partilerine zarar verebileceklerini, anlatmaya çalıştığımı hepiniz bilirsiniz.
Bu gün öyle duyumlar alıyorum ki, bazı zatı muhteremler bu ihaleleri kendi adlarına olmasa bile iki koyunu güdemeyen yakınlarının adına ihale alıyorlar ve bencilce kendi çıkarları doğrultusunda uygulama yapmaya başlıyorlar.
Bir önceki sene işletmeciye kiraya verilen yerler ayrıştırılarak bu seneki bedelleri düşürülmeye çalışılıyormuş. Üzüldüm doğru olmadığını düşündüm. Sordum bu konuyu bazı bilenlere, “ Yasa dışı değil yönetmeliklere uygun” dediler. Ayrıştırmanız halinde yeni sisteme göre daha açık ve daha çok isteklinin katıldığı bir ihale yapılamaz mıydı? dediğimde, sustular.
Yasalara ve yönetmeliklere uygun bile olsa, vicdanlara uygun olmayan bu tür ihalelerin doğru olmadığını yine söylüyorum. Buna benzer olaylar yüzünden Müdür beyin İstifa dilekçesini yazdığını, aklıselim ilçe yönetimi tarafından bu dilekçenin ortadan kaldırıldığını işleme konulmadığını öğrendim.
   Bu arada okuldaki öğretim seviyesinin yükseltilmesi adına, sınavsız öğrenci alınan bazı bölümlerin kapatılması ve yerine sınavlı bölümlerin açılmasının da bazı çevrelerde sanki suç muş gibi lanse edilerek müdürün altının oyulma çalışmaları; Millet Vekilimiz Gültekin Kılınç beyefendi sayesinde engellenmişti.
Ama bu müdür çalışkandı, dinamikti, koltuğunda oturmuyor sürekli çalışıyordu. Bazı olumsuz ve yanlış işleri engellemeye çalışıyordu. Müdür engellenmeli ve bazı çevrelerce canlı hedef haline getirilmeliydi.
 Müdür bey yerinden uzaklaştırılmalıydı.
Ne gariptir ki çıkar çevreleri, çok temiz, çalışkan, entrikaları bilmeyen dönen dolapları kendi iş yoğunluğundan anlamakta zorlanan, Müdür beyinde zaman, zaman sert eleştirilerine maruz kalan ve üzülen, Müdür Muavini arkadaşlarımızı devreye soktular.
. Okuldaki bir Görevlendirme Müdür Muavini Hariç Hepsi birden istifa ettiler.
 Okul içinde disiplinin artmıştı. Çalışmalar iyi bir ivme kazanmıştı. Eğitimde seviye yükselmeye başlamıştı ve müdür dikkati çekmeye başlamıştı.
Şimdi o istifa eden Müdür muavini arkadaşlarıma soruyorum.
Sizi toplu halde istifaya sürükleyen nedenler nelerdir?
Size ilgili müdür bey çok ağır işler mi veriyordu?
Yapılmaması gereken işler mi yaptırıyordu?
Öğrencilerinizi aşırı derecede disiplin etmenizi mi emrediyordu?  
Alışa geldiğiniz temponun dışında çalışmanızı mı istiyordu?
Yoksa, Müdür bey sizlere ağza alınmayacak hakaretler mi ediyordu?
Yine hiç ummuyorum ama, size birileri, “biz arkanızdayız, siz istifa ediniz” dedi de  o nedenle mi istifa ettiniz?
Müdür bey sert görünen, zaman, zaman kırıcıda olabilen ama yüreği vatan sevgisi ve Allah korkusu olan bir arkadaşımız. Yetim hakkını yemeyen, yedirmeyen, bir kardeşimiz. Muhakkak sizlere sert davranmaması gerekirdi. Yanlış anlamanıza sebep olan sözler söylememeliydi.  Ama söyleseydiniz kendisine, konuşsaydınız hatalarını yüzüne, yanlışını hemen düzeltebilirdi.

Muhakkak doğrularınız var ve o doğrularınızdan dolayı istifanızı verdiniz. Bu kararı verirken, beli ki bazılarınız 6 ay evvelki, bazılarınız bir yıl önceki, bazılarınız bir buçuk yıl önceki, Müdür beyin size karşı tavırlarını ve sözlerini hatırlayarak, bu kararı verdiniz.
Muhakkak çok da düşündünüz ama, vicdanen rahat mısınız arkadaşlarım?
      Cevabınızın “evet rahatız” olduğunu kabul edemiyorum.  Çünkü sizler de en az onun kadar dürüst ve çalışkansınız. Ama size şunu hatırlatmak istiyorum ki bu gün arkanızda olduğunu söylediğini tahmin ettiklerim, sırtınızı sıvazlayanlar, bulundukları yerden alındıklarında, yerine daha sağlıklı düşünen ve adil davranan birileri geldiğinde ne yaparsınız?
      Bundan da öteye, çalışkan, dürüst, onurlu bir kardeşinizin görev hayatını birilerinin etkisiyle ya da toplu hareket psikolojisiyle zarar vermenizin vicdan azabını hiç duymayacak mısınız yüreğinizde?
Başka bir deyişle bir dizide “ Sizler intikam aldığınızı zannediyorsunuz ama, kimin tetikçiliğini yaptığınızı biliyor musunuz?” diye bir söz duyduğumda oldukça çok duygulanmıştım. Size de bu söz, bir şeyler ifade etmeyecek mi?
Gelelim Nazilli Ak Parti İlçe teşkilatına; Sayın teşkilat üyesi arkadaşlarım, Bunların hepsi sizlerin gözlerinizin önünde cereyan ediyor ama işleriniz yoğunluğundan ve başka nedenlerden dolayı Ak Partiyi başka renklere boyamaya çalışanların art niyetlerini, masum ve temiz insanların duygusallıkların dan dolayı gözünüzden kaçırdığınızı düşünüyorum. Tabiî ki bunlar benim fikrim. Ben bildiklerimin sadece bir kısmını anlattım.
 Gereğini, Allah için, her kesin ve Nazillimizin yararına karar vererek yapacağınızdan eminim. Saygılarım.                Mehmet KIZILASLAN 2012-12-15

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder