“Aynası iştir kişinin lafa
bakılmaz” diye bir söz vardır, hepimiz biliriz. Yeni bir Endüstri Meslek Lisesi
müdürü geldi ilçemize iki yıl kadar önce. Adı, Tuncay DÖNERKAYA, Okulun yüzü
çehresi her şeyi değişti. Bu olumlu değişmeler hiç hız kesmeden devam ederken
ilgiyle izlemeye başladım bu okulu.
Gariptir ki bu arada okul
öğrencilerinin disiplini de olumlu yönde değişmeye başladı. Bu nedenledir ki çevre
il ve ilçelerdeki veliler, öğrencilerini Nazilli Endüstri meslek lisesine
göndermeye başladılar. Tabiî ki bu arada atölyeler daha iyi çalışmaya başladı.
Öğretmenlerde, hareketin ve çalışmanın ivme kazandığı sisteme ayak uydurmaya
başladı.
Tüm Teknik öğretmenler ve
Müdürler müdür muavinleri, benimde teknik öğretmen olmam nedeniyle çok iyi
tanışırız. Onların tamamını severim. Onlarda beni iyi tanırlar ve mümkün olduğu
kadar haksızlığa izin vermeyeceğimi bilirler.
Peki bu bahsettiklerinizin Ak Parti ile ne
alakası var diyeceksiniz. Demeyin konuya geliyorum.
Bazı yazılarımda, Partililerin, Belediyelerinden,
Milli eğitimden, resmi kurumlardan ihale
almasının etik olmadığını ve aksi
olursa, partilerine zarar verebileceklerini, anlatmaya çalıştığımı hepiniz
bilirsiniz.
Bu gün öyle duyumlar alıyorum ki,
bazı zatı muhteremler bu ihaleleri kendi adlarına olmasa bile iki koyunu güdemeyen yakınlarının adına ihale alıyorlar ve bencilce kendi
çıkarları doğrultusunda uygulama yapmaya başlıyorlar.
Bir önceki sene işletmeciye
kiraya verilen yerler ayrıştırılarak bu seneki bedelleri düşürülmeye
çalışılıyormuş. Üzüldüm doğru olmadığını düşündüm. Sordum bu konuyu bazı
bilenlere, “ Yasa dışı değil
yönetmeliklere uygun” dediler. Ayrıştırmanız
halinde yeni sisteme göre daha açık ve daha çok isteklinin katıldığı bir ihale
yapılamaz mıydı? dediğimde, sustular.
Yasalara ve yönetmeliklere uygun
bile olsa, vicdanlara uygun olmayan bu tür ihalelerin doğru olmadığını yine
söylüyorum. Buna benzer olaylar yüzünden Müdür beyin İstifa dilekçesini
yazdığını, aklıselim ilçe yönetimi
tarafından bu dilekçenin ortadan kaldırıldığını işleme konulmadığını öğrendim.
Bu arada okuldaki öğretim
seviyesinin yükseltilmesi adına, sınavsız öğrenci alınan bazı bölümlerin
kapatılması ve yerine sınavlı bölümlerin açılmasının da bazı çevrelerde sanki
suç muş gibi lanse edilerek müdürün altının oyulma çalışmaları; Millet Vekilimiz Gültekin Kılınç beyefendi
sayesinde engellenmişti.
Ama bu müdür çalışkandı,
dinamikti, koltuğunda oturmuyor sürekli çalışıyordu. Bazı olumsuz ve yanlış işleri
engellemeye çalışıyordu. Müdür engellenmeli ve bazı çevrelerce canlı hedef
haline getirilmeliydi.
Müdür bey yerinden uzaklaştırılmalıydı.
Ne gariptir ki çıkar çevreleri,
çok temiz, çalışkan, entrikaları bilmeyen dönen dolapları kendi iş
yoğunluğundan anlamakta zorlanan, Müdür beyinde zaman, zaman sert
eleştirilerine maruz kalan ve üzülen, Müdür Muavini arkadaşlarımızı devreye
soktular.
. Okuldaki bir Görevlendirme
Müdür Muavini Hariç Hepsi birden istifa
ettiler.
Okul içinde disiplinin artmıştı. Çalışmalar
iyi bir ivme kazanmıştı. Eğitimde seviye yükselmeye başlamıştı ve müdür dikkati
çekmeye başlamıştı.
Şimdi o istifa eden Müdür muavini
arkadaşlarıma soruyorum.
Sizi toplu halde istifaya
sürükleyen nedenler nelerdir?
Size ilgili müdür bey çok ağır
işler mi veriyordu?
Yapılmaması gereken işler mi
yaptırıyordu?
Öğrencilerinizi aşırı derecede
disiplin etmenizi mi emrediyordu?
Alışa geldiğiniz temponun dışında
çalışmanızı mı istiyordu?
Yoksa, Müdür bey sizlere ağza
alınmayacak hakaretler mi ediyordu?
Yine hiç ummuyorum ama, size
birileri, “biz arkanızdayız, siz istifa
ediniz” dedi de o nedenle mi istifa
ettiniz?
Müdür bey sert görünen, zaman,
zaman kırıcıda olabilen ama yüreği vatan sevgisi ve Allah korkusu olan bir
arkadaşımız. Yetim hakkını yemeyen, yedirmeyen, bir kardeşimiz. Muhakkak
sizlere sert davranmaması gerekirdi. Yanlış anlamanıza sebep olan sözler
söylememeliydi. Ama söyleseydiniz
kendisine, konuşsaydınız hatalarını yüzüne, yanlışını hemen düzeltebilirdi.
Muhakkak doğrularınız var ve o
doğrularınızdan dolayı istifanızı verdiniz. Bu kararı verirken, beli ki
bazılarınız 6 ay evvelki, bazılarınız bir yıl önceki, bazılarınız bir buçuk yıl
önceki, Müdür beyin size karşı tavırlarını ve sözlerini hatırlayarak, bu kararı
verdiniz.
Muhakkak çok da düşündünüz ama, vicdanen rahat mısınız arkadaşlarım?
Cevabınızın “evet rahatız” olduğunu kabul edemiyorum. Çünkü sizler de en az onun kadar dürüst ve
çalışkansınız. Ama size şunu hatırlatmak istiyorum ki bu gün arkanızda olduğunu
söylediğini tahmin ettiklerim, sırtınızı sıvazlayanlar, bulundukları yerden
alındıklarında, yerine daha sağlıklı düşünen ve adil davranan birileri
geldiğinde ne yaparsınız?
Bundan da öteye, çalışkan, dürüst, onurlu bir
kardeşinizin görev hayatını birilerinin etkisiyle ya da toplu hareket psikolojisiyle
zarar vermenizin vicdan azabını hiç duymayacak mısınız yüreğinizde?
Başka bir deyişle bir dizide “ Sizler intikam aldığınızı zannediyorsunuz
ama, kimin tetikçiliğini yaptığınızı biliyor musunuz?” diye bir söz duyduğumda
oldukça çok duygulanmıştım. Size de bu söz, bir şeyler ifade etmeyecek mi?
Gelelim Nazilli Ak Parti İlçe
teşkilatına; Sayın teşkilat üyesi arkadaşlarım, Bunların hepsi sizlerin gözlerinizin
önünde cereyan ediyor ama işleriniz yoğunluğundan ve başka nedenlerden dolayı
Ak Partiyi başka renklere boyamaya çalışanların art niyetlerini, masum ve temiz
insanların duygusallıkların dan dolayı gözünüzden kaçırdığınızı düşünüyorum.
Tabiî ki bunlar benim fikrim. Ben bildiklerimin sadece bir kısmını anlattım.
Gereğini, Allah için, her kesin ve
Nazillimizin yararına karar vererek yapacağınızdan eminim. Saygılarım. Mehmet KIZILASLAN 2012-12-15
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder