22 Aralık 2012 Cumartesi

SİZİ ÜZMEK DEĞİL AMACIM

SİZİ ÜZMEK DEĞİL AMACIM Biraz ukala, biraz bilgiç, birazda duygusal olduğumu söyleseler nefsim bana hayır der, hemen savunmaya geçerim. Doğru yapıp yapmadığımı sorguladığımda kendi kendime evet doğru söylüyorlar, bunların hepsi sende var, dediğim çok olmuştur. Son yazımda birkaç olayı birbiri ile ilişkilendirdim. Doğru yaptığımı ve doğru yazdığımı, sebep sonuç ilişkisini, doğru kurduğum kanısına vardım. Öte yandan Müdür Tuncay Dönerkaya, Benim 30 yıllık arkadaşımdır. Kendisinin dürüst oluşu, çalışkanlığı, sözünün eri oluşu, milliyetçi oluşu, Onun yanında durmamı gerektirdi, onu yaptım. Bir önceki yazımda, Müdür Muavini arkadaşlarımın istifalarını, başka olaylarla ilişkilendirmemin onları çok üzdüğü kanısına vardım. Nazilli Endüstri Meslek Lisesinin çok değerli Müdür Muavini arkadaşlarım; sizleri asla sorgulamak, yargılamak ve hatta incitmek gibi bir düşüncem yoktu, olamaz da. Biliyorum ki bir önceki “Ak Kalsın Dedikçe Boyamaya Çalışıyorlar” başlıklı yazımda, anlatmaya çalıştığım diğer iki olayla, istifalarınızı ilişkilendirmem sizleri çok üzmüş. Benim sizleri üzmek gibi bir lüksüm olamaz. Sizin bazılarınızla dostluklarım, oldukça eski tarihlere dayanmaktadır. Yeni tanıdığım müdür muavini arkadaşlarımın da hepsi saygı değer, samimi arkadaşlar olduğunu gördüm. Sizleri üzmeye benim hakkım yoktu. Hepinizden ayrı, ayrı özür diliyorum. Benim çabam, amacım, İhaleler yasalara yönetmeliklere uygun olurken, Vicdanlarımıza da uygun olmasını sağlamaktır. Devletin Milletin zarara uğratılmasını önlemektir. Eleştirdiklerim düşmanım da değildir. Onlarda yanlışlarını ya da yanlış anlaşılmalarını düzeltmeleri halinde, beklide can dostumuz olacaklardır. Yukarıdakilerin bazıları, kelle koltukta, kefeni üstünde, Tüm iyi niyetleri ile mücadele ederlerken, aşağıda çıkar peşinde koşanlar, keselerine üç kuruş fazla girsin diye yukarıdakilerin çabalarını boşa çıkarmamalıdırlar. İşte bunu yapanlara ben, gerçek hainler derim. Bunların partileri de yoktur. İktidar ve çıkarları nerede ise, onlar oradadırlar. Diğer yandan Mesleki eğitim yapan okulumuz, kahvecilere garson yetiştirmek yerine, mesleğini icra edecek, adam gibi zanaatkarlar yetiştirmelidirler. Tekrar ediyorum amacım hiç birinizi üzmek değil, Aksine, önce okulumuzda, sonra Nazillimizde, daha sonrada Ülkemizde en güzeli, en iyiyi görmek ve yaşamaktır. Saygılarım bu yönde çabası olan herkesedir. Pulsuz mektup gönderenlere de, aba altından sopa gösterenlere de, bir şeyi daha hatırlatmak istiyorum. Benim gibi hem piyasalarda iş yapan, hem de yedi ayrı internet gazetesinde yazı yazan adamın; rızkının kesileceği ya da iş yapamayacağı korkusu yaşayacağını sananlar, yanılıyorlar. Onlara hatırlatıyorum. Ben Yüce Yaratıcıdan başka hiçbir kimseden rızık beklemedim, beklemiyorum. Bana iş yaptırmama gibi düşüncesi olan fertler sakın kendilerinin benim rızkımı keserek aç bırakacaklarını zannetmesinler. Ben Devletin kurumlarını da, Belediyelere de, eyvallah etmedim. Onlara iş için yamulmadım. Onların, ihalelerine girmedim. Girmeyeceğim. Kaldı ki benim çıkarlarım doğrultusunda yazı yazdığımı düşünenler, istesinler bakalım, bir bedel karşılığında yazı yazmamı. Yazacak mıyım, yoksa kalemim bir yerlerine mi batacak? Beni tehditler değil, beni sadece dilsiz şeytan olmak ve masum birilerini haksız yere üzmek yıkar. Üzdüklerimden özür dileme büyüklüğünü de verdi, Rabbim bana, Haksızlıklar karşısında yazma cesaretini de. Saygılarımla. Mehmet KIZILASLAN 2012-12-22

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder