88 yıldır ilişkileri kötü olan
ABD ve Küba’nın ilişkileri, ABD başkanı Obama’nın, Küba’yı ziyaretinden sonra,
yeniden düzelmeye başlaması çok ilginçtir.
Küba ekonomisinin, ABD
ekonomisinin yanındaki hacmi nedir?
Küba’nın, ABD ye düşmanlığının,
ABD üzerindeki etkisi ne olabilir?
Küba’yı dışlaması halinde ABD nin
kaybı ne olmuştur sizce?
İnternete düşen haberlerde
aşağıdaki şu satırlar dikkatimi çekti.
“Hafif bir yağmur altında ellerindeki
şemsiyelerle kırmızı halıdan ilerleyen Obama ailesini ise Küba Dışişleri Bakanı
Bruno Rodriguez karşıladı.”
İlginç değil mi? Barack Obama’yı, Küba devlet
başkanı Raul Castro, değil, Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez karşılamış.
Bu bizim konumuz değil.
Bizim konumuz 88 yıl aradan sonra
ABD Başkanı Barack Obama’nın ne amaçla oraya gittiği ve yeniden ilişkileri
neden düzeltmeye karar verdikleridir.
Seneler öncesinde başka bir büyük
lider “Yurtta sulh, Cihanda Sulh”
derken neden bu sözü söyleme gereği duymuştur?
Bu liderin, bu büyük adamın, kim
olduğunu bilmeyeniniz var mı?
Eskilerin bir deyimi vardır.”
Komşu komşunun külüne muhtaçtır” Kül çok önemli bir şey mi sizce?
Bir başka atasözü, “Uzaktaki dost gelinceye kadar, yakındaki
düşman çene çeker”
Çene çekmenin ne anlama geldiğini
bilir misiniz?
Durun, onu size anlatayım.
Komşuda bir ölen olduğunda, cenaze evindeki insanlar üzüntüsünden, hiç bir şey yapamazlar.
Ağlamaktan ve dövünmekten dolayı. İşte bu anda komşu devreye girer, Düşman dahi
olsa komşu, cenazenin defin edilebilmesi için onun yıkanmasından, defnine kadar
her şeyi yapar. İşte bu arada Cenazenin gözü açıksa sıcağı ile kapatılır ve
çenesi beyaz kefen parçası ile bağlanır.
Anladınız mı çene çekmenin ne
demek olduğunu?
Biz ha bire yakınlarımızda ve uzaktaki her ülkeye meydan okumalarla iç
siyasetimizi yönlendirmeye çalışıyoruz.
Hiçbir ülke bizimle dost olmak
zorunda değiller. Bizde onlarla öyle dost olmak zorunda değiliz. Ama barış
şart. Sözlerle dahi, saldırmazlık şart.
Düşününüz küfürler savurduğunuz
bir kimseyle bir araya gelebilir misiniz?
Onunla oturup bir şeyleri
konuşabilir misiniz?
Nezaketi bozduğumuz birisinden,
yardım isteyebilir misiniz?
Terör dünyanın sorunu ama, terörü, yaşamayan ülkelere bir bakınız.
Adaletlerinin işleyişine,
İnsan haklarının kullanılışına,
Yaşama ve ihtiyaçlarının
giderilişine,
Fikirlerini rahatça söyleyip,
söyleyemeyişine,
Demokratik hakların kullanılıp
kullanılmayışına bir bakınız.
Birde terörün hakim olduğu ülkelere bir bakınız. Mesela Ortadoğu
ülkelerine bakınız.
Adalet var mı?
İnsan hakları var mı?
Demokrasi var mı?
İnsanca yaşama ihtiyaçları
gideriliyor mu?
Fikirlerini korkusuzca söyleye
biliyorlar mı?
Seçme seçilme hakları sadece
zenginlerin elinde mi?
Yönetimde temsil ediliyorlar mı?
Ve bu ülkeler de yaşayan insanlar, yaşamanın zulüm olduğunu gördükleri
için, Gariptir ki, Müslüman olmayan o terörün yaşanmadığı ülkelere kaçıyorlar.
Efendiler ülkem kötüye gidiyor.
“Yurtta barış Dünyada barış”
belki de bu kötü gidişin tek ilacıdır.
Bir düşünelim savaşa harcadığımız
paralar, bu ülke insanımızın, her birini, bir ev bir araba, sahibi ederdi. (İnanın
bana 30 yıllık hesap, bundan daha fazla kayıp olduğunu gösteriyor.)
O halde neyi bekliyoruz? Orta
doğu ülkeleri gibi olmamak için, hemen, komşularımız ve dünya ile barışalım.
Yurdum insanı ile de barışalım.
Terörü Lanetliyorum. Teröre çanak
tutanlara, fırsat verenlere, barışı engelleyenlere, samimi olmayanlara, daha
çok lanetliyorum.
Saygılarımla…. Mehmet Kızılaslan 2016-03-21
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder