19 Ocak 2011 Çarşamba

                ARAPLAR  DOST MU?
    Devlet ilişkilerinde dost ya da düşman diye bir tabir kullanılması çok sakıncalı bir üsluptur. Geçmişte bizimle savaşan ülkeleri bile “kardeş, proje ortağı, stratejik ortak” olarak adlandırdığımız bu günlerde Araplar hakkında ülkemizde çok yanlış bir kanı vardır.
    “Onlar bizi 1. Dünya savaşında arkadan vurdular.”
   “Askerlerimizin karınlarını yararak altın aradılar”
   “Filistin de bile İngilizlerle bir olup bize baş kaldırdılar” sözlerinin altında geçmişten gelen sadece ve sadece İngiliz ajanlarının Türk Arap İlişkilerinin bozulması mantığı yatıyor.
      Tarihe bir bakınız, Osmanlıya karşı toptan bir Arap ayaklanması hiç olmamıştır, yoktur. Sadece Mekke Şerifi Hüseyin in önderliğinde birkaç bedevi kabile ayaklanmıştır. Ona da İngilizler ARAP İMPARATORLUĞU sözü vermişlerdir.
     Diğer tüm Araplar, Müslüman Osmanlıya ve hilafete bağlı kalmışlardır.
    Mekke Şerifi Hüseyin den ve bir iki bedevi kabilesinden başka hiçbir Arap’ın bizi arkamızdan vurmamasına rağmen, bu gün biz tüm Arapları kötüleriz ve hainlikle suçlarız.
     Köpeklerimizin adını bile Arap koyarız.
     Gerçek Düşmanımız İngilizler olmasına rağmen,
     İstanbul’u onların işgal etmelerine rağmen,
     Çanakkale de 250 Bin askerimizin şehit olmasına onlar sebep olsa da,
      Egeyi işgal eden, Yunanlıların arkasında İngiliz ler olmasına rağmen,
Bizler, İngilizlere belki de Araplara duyduğumuz nefreti duymayız. Sebebini hiç düşündüğümüz oldu mu? Biz Arapları neden sevmeyiz? Medeni!. İngilizleri onlardan daha çok neden severiz?    
     Filistin de bir tek Arap ayaklanmamış olmasına rağmen, Suriye de, Irak ta, Lübnan da, Türk kuvvetlerine hiçbir saldırı, bir olay olmadığına göre Neden sevmeyiz Arapları?
      Onların ezici çoğunluğu İstanbul a, Osmanlıya ve Türkiye Cumhuriyetine sadık kalmalarına rağmen bu düşmanlığın sebebi nedendir?
       Yine onlar Osmanlıyı İşgalci bir ülke olarak hiç görmedikleri halde ve Osmanlıyı, Arap olmayan Hanedan olarak görmelerine, kendilerini yabancı işgalcilerden koruduğuna inanmalarına rağmen, aramız sadece birkaç bedevi kabilesinin başındaki, Mekke Şerifinin yaptığı bir başkaldırıdan dolayımı düşman sayarız yoksa var mı başka bir sebebi?
       Bizler okuma alışkanlığı olmayan, kültürünü TV dizilerinden oluşturan, bilgi birikimi seyrettiği birkaç sinema filminden oluşan, kulaktan dolma bilgilerle aydınım zanneden insanlar topluluğuyuz.
       Bazılarınız hariç birçoğumuz yukarıdaki gibiyiz.
      Kim daha yüksek sesle konuştu,
      Kim daha çok karşısındakine hakaret etti,
      Kim daha çok küfretti onun en doğru adam olduğunu zannettik şimdiye kadar. Acaba aksi doğru olamaz mı? Demedik.
Araştırmadık, okumadık, başka fikir dinlemedik.
      Bizlerin yüzde doksan dokuzu hem Müslüman, hem de Türk üz değil mi?    
      İslam a göre zan günah değil midir?
      Zan günahsa neden araştırmayız? Neden doğruyu arayıp bulmayız?
      Türk adil değil midir?
       Neden peşin hükümlülükle hemen birilerini suçlar onları mahkum ederiz?
Bunlardan kim zarar görür? Müslüman kardeşimizin adını neden köpeğimize vererek onları aşağılarız?
     Bir İngiliz Lavrens çıktı ve arkasından İngiliz politikaları aramız girdi. Senelerce Müslüman ülkelerle aramız açıldı. Biz Araplara, Araplar bize düşman zannettik. Beş yüz yıllık ilişkimizi bitirdik. Kim kaybetti? Kim kazandı?
    Gerçek şu ki Biz kaybettik. Araplarda kaybetti.
     Kazananlar onlarla bizlerin arasını açan Kapitalist Avrupa ve ABD oldu. Onlar deniz aşırı mesafelerden gelip Araplarla ticaretini geliştirdi.
     Biz burnumuzun dibinde cehaletimizle oluşturduğumuz düşmanlıkla, kendimizle onlar arasında mayın tarlaları oluşturduk.
     Sözlerimizle onları aşağıladık “ Kırk Arap’ın aklı bir incir çekirdeğini doldurmaz” dedik. İyi ya akıllı adamla ticaret yapmak zordur. Neden akılsızlarla ticaretimizi ve ilişkimizi kestik? Onlar mı akılsızdı yoksa biz mi idik?
     Köpeklerimize Arap adını taktık. Hiç utanmadık mı Müslümanlığımızdan? Müslüman insan, Müslüman kardeşine köpek der mi?
      Efendiler Ülkenin ekseni bir yerlere gitmiyor.
     Kapitalizmde sözü kapital söylüyor.
     Kuralları kapital sahipleri koyuyorsa, kapitale sahip olmak üretim ve ticaret ile olacaktır.
    Bunu da önce Müslüman kardeşlerimizle ticaret yaparak gerçekleştireceğiz. 
                       2011-01-19          Mehmet KIZILASLAN

   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder