19 Aralık 2010 Pazar

SEÇİM SİSTEMİMİZ ADİL Mİ 1

                  

     Yeni bir genel seçimlere hazırlanan ülkemde, seçim sistemimiz kendi içindeki açmazları ile birlikte yeniden gündemde. Hiçbir parti seçim sistemindeki adaletsizleri ortadan kaldırmayı düşünmüyor. Çünkü bu adaletsizliklerden parti imparatorları çok iyi yararlanıyorlar. Bu bozuk düzeni değiştirmeyi, Vekil olmadan düşünenler ve dillendirenler ise belli yerlere geldiklerinde sistemden nemalandıkları ve iplerin kendi ellerine geçtiğini düşündükleri için olsa gerek, eski düşüncelerinden hiç bahis bile etmiyorlar.  
    Bu yazımda seçim sistemimizin parasal yanından bahsetmek istiyorum. Bazı siyasi partiler hariç diğer tüm partilerde adayların seçime katılabilmeleri için oldukça büyük  rakamlar la aday olmaları gerekiyor. Bazıları Millet Vekili olduklarında alacakları maaşların toplamından bile fazla rakamlar harcayarak vekil oluyorlar.
    Buradaki mantığı anlamakta zorlanıyorum. Söyler misiniz Vekil olduğunuzda alabileceğiniz tüm maşlardan bile fazla para harcayacaksınız, Milletin hizmetine talip olacaksınız. Kardeşim siz aklınızı mı kaçırdınız? Yoksa bizim kaçırdığımız başka şeylerden mi çıkarıyorsunuz bu harcadığınız paraları?
    Binde bir, ya da beş yüz elli de iki, üç kişiyi bu sınırın dışında tutmak istiyorum. Onlar belki de gerçekten Vatana Millete hizmet aşkıyla yandıkları için, varlarını yoklarını harcayıp, Meclise girip hizmet etmek istiyor olabilirler. Onları tenzih ediyor, bu anlattığım konunun dışında tutuyorum. Ayrıca böylelerine bu yazımda saygılarımı iletiyorum.
    Diğerlerine sözüm,
    Harcadığınız paraları, nereden nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsunuz?
    Seçilmeden önceki mal beyanlarınıza ve seneler sonraki mal beyanlarınızdaki değişmemeyi nasıl başarıyorsunuz?
    Bunu başarsanız bile çocuklarınızın ve yakınlarınızın harcamalarının büyüklüğü ve mal varlıklarının artışlarını, Milletin yediğini mi zannediyorsunuz?
   Efendiler o kadar çok soru var ki sorulacak, “Mehmet bey çok kibar ve çok nazikçe sorular seçmiş” diyenlerinizi duyuyorum.
      Benim bildiklerim sizlerinkinden çok farklı değil. Benim üzüntülerimde sizlerinki kadar az değil, yani en az sizler kadar üzülüyorum.
     Öyle yiğitler var ki içinizde hiç biriniz çıkıp aday adayı bile olamıyorsanız. Nedeni Parasal kardeşim parasal. O zaman parası olanlar aday adayı ve aday oluyorlar. Parası olanlar seçilebiliyorlar. Parsı olmayanlar bu ADALETSİZ SEÇİM SİSTEMİNDE onların değimiyle hiç bir şey olamıyorlar.
    Şimdi gelelim bu adaletsizliğin çözümüne. Kendi çözüm sistemimizi önermeden önce, Mustafa Kemal Atatürk ün çözümüne bir bakalım isterseniz. Demokrasinin, seçimlerin adil olması ile çok yakın ilişkisinin olduğunu belirleyen Atatürk, İş Bankasının gelirlerinden hatırı sayılır bir kısmını bir partimize ayırmıştır.
     Dönem tek partili bir dönemdir. Ayrılan parada tek partiye verilmiştir. Burada ki amaca bakmak gerek. Savaştan çıkmış bir ülke, yoksul, fakir ve Demokratik Cumhuriyet rejimini seçmiş. Demokrasilerde de seçimlerin adil olması için, adaylar kendi ceplerinden değil de bir bankanın kendilerine ayrılan payından harcayacaklar. Ne kadar güzel değil mi? Ve her idealist, yeni fikir sahibi, Millete hizmet aşkıyla yanan vatandaşımız, parasızlığını düşünmeden, Millet Vekilliğine aday adayı ve adayı olabilecekler.
     Burada bir soru geliyor aklımız değil mi, ATATÜRK ADİLMİYDİ ? Evet bundan hiç şüpheniz olmasın. O yüce insan seçim sistemindeki adaleti sağlamak için iyi bir kaynak ayırarak çok adil olduğunu göstermeye çalışmıştır.
    Peki diğer partilere bu bankanın gelirinden neden pay ayırmadı o zaman? Söyledim ya size. Dönem tek parti dönemi zaman, zaman çok partili sisteme geçilmek istense de; o tek partinin kurmayları harcamak istedikleri birçok kimseyi, Atatürk e düşmanmış gibi gösterip padişahlıklarının sürmesini istedikleri için diğer partilerin kapanmasını sağlamışlardır.
        Asıl adaletsiz olanlar Tek partili sistemden sonra çok partili sisteme geçildiğinde bir partiye ayrılan banka paylarını diğer partilere de eşit dağıtmayanlardır.
       Atatürk ün adaletine bu konuda öylesine inanıyorum ki, eğer çok partili döneme onun zamanında sağlıklı geçilebilinseydi İş Bankasından bir partiye ayrılan gelir tüm diğer partilere de adil olarak dağıtılırdı.
       İşte bu noktada son çözümü öneriyorum.
       İş Bankasının tüm gelirleri seçimlerde Partilere adil dağıtılsın.
       Her seçimde partilere bütçeden para ayrılması engellensin.
       Adayların harcadıkları paralar mercek altına alınsın.
       Her adayın cebinden en çok harcayabilecekleri rakam belirlensin. Bu rakam sıradan vatandaşımızın harcayabileceği rakam boyutunda olsun. Saygılarımla Sağlıklı ve mutlu kalın.  
    Not: Sizler okuduğunuz sürece devam edecek.
                                                       2010-12-19  Mehmet KIZILASLAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder